KÜRESELLEŞME OLGUSUNDA İSTİHBARAT UNSURLARININ ROLÜ

 Ömer Kâmil YAZICI

Hakikat ile yalanın iç içe geçtiği bir dönemdeyiz.  İnsan oğlu ilgisi olmadığı konulara yönlendirilip pasivize edildi/ediliyor. Ana sorunlardan uzaklaştırıldı/uzaklaştırılıyor. Bilerek isteyerek bir plan dahilinde. Sarhoş oldu değil. Sarhoş yapıldı. Gerçeğin yeniden üretildiği öznel perspektifin baskın olduğu, bilgiden ziyade inancın yönlendirici olduğu, bu inancın anlık spekülasyonlarla yönlendirildiği neyin doğru neyin yanlış olduğunun karıştığı bir süreç içindeyiz. Kitleleri ikna etmek için istihbarat araçlarından biri olan “dezenformasyon” önemli araç haline getirildi. Yoğun enformasyon ve dezenformasyon bombardımanı insanları parçalara ayırarak etkisizleştirdiği hafızanın kaybolduğu, algılamanın ve muhakeme yeteneğinin azaldığı/azaltıldığı bir dönem yaşatılıyor/yaşanıyor. Strateji belirlenmesi, artık fikirler düşüncelere göre değil dezenformasyonun akışının etkisine bırakıldı. 

Neil Postman’ın “Televizyon Öldüren Eğlence” kitabında; dezenformasyonu, yanıltıcı (yersiz, ilgisiz, parçalı ya da yüzeysel) enformasyon, yani insanda bir şey hakkında bilgi sahibi olma illüzyonu yaratan, aslında insanı bilmekten uzaklaştıran enformasyon demektir.” diye tanımlanır.  İfadesi ile bugün yaşanmakta olan tabloya da uygun bir tanım getirilmekte. Yoruma ihtiyac da kalmıyor. Dolayısıyla küreselleşme stratejisinde bir sorun olduğu gelişmeler de açık ve net olarak ortaya çıkarmış oldu. 7 Ekim Hamas’ın Aksa operasyonu sonrası gelişmeler küreselleşmenin ideolojik olduğunu gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) “Kamu Dürüstlüğü Merkezi” ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB) “Dezenformasyonla Mücadele Merkezi” kayıtlarında dezenformasyon uygulamalarına gerek 2003 Irak Savaşı’nda gerekse 7 Ekim 2023 İsrail’in Gazze’ye saldırısında da yöneldikleri tespit edildi (22). 

Analizin tamamını okumak ve indirmek için tıklayınız...